Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Başbuğ, Zağnos Paşa Camii (Balıkesir)'nde Minberde Halka Hutbe İrad Ederken (07.02.1923)
Başbuğ, Zağnos Paşa Camii (Balıkesir)'ndeki Hitabesini Yaptıktan Sonra Halkın Suallerine Cevap Vereceğini Söyleyerek Minberden İnmiştir. Başbuğ'a, Halk Tarafından 20 Ayrı Sual Sorulmuştur. Bunların Hepsini Tespit Eden Başbuğ, Hutbeler Hakkında Soruyu Şöyle Cevaplamıştır:
Hutbeler Hakkında Sorulan Sualden Anlıyorum ki, Bugünkü Hutbelerin Tarzı, Milletimizin Hissiyat- Fikriye ve Lisaniyle, Medeni İhtiyaçlarıyla Mütenasip Görülmemektedir.
Efendiler! Hutbe Demek Halka Hitap Etmek, Yani Söz Söylemek Demektir. Hutbenin Manası Budur. Hutbe Denildiği Zaman Bundan Bir Takım Manalar ve Mefhumlar Çıkarılmamalıdır. Hutbeyi İrad Eden Hatiptir. Yani Söz Söyleyen Demektir. Biliyoruz ki, Hazret-i Peygamber Zaman-ı Saadetlerinde Hutbeyi Kendileri Verirlerdi.
Gerek Peygamber Efendimiz, Gerek Hulefayı Raşidinin Hutbelerini Okuyacak Olursanız Görürsünüz ki, Gerek Peygamberini Gerek Hulefayı Raşidinin Söyledi Şeyler O Günün Meseleleridir. O Günün Askeri, İdari, Mali, Siyasi ve İçtimai Konularıdır.
İslam Ümmeti Çoğalıp, İslam Memleketleri Genişlemeye Başlayınca Cenab-ı Peygamber ve Hulefayı Raşidinin Hutbeyi Her Yerde Bizzat Kendilerinin İrad Etmelerine İmkan Kalmadığından Halka Söylemek İstedikleri Şeyleri Bildirmeye Bir Takım Zevatı Memur Etmişlerdir. Bunlar Herhalde İleri Gelenlerin En Büyüğü İdi. .
Onlar Cam-i Şerifte ve Meydanlarda Ortaya Çıkar, Halkı Aydınlatmak ve Doğru Yolu Göstermek İçin Ne Söylemek Gerekiyorsa Söylerlerdi. Bu Tarzın Devam Edebilmesi İçin Bir Şart Lazımdı. O da Milletin Reisi Olan Zatın Halka Doğruyu Söylemesi ve Halkı Aldatmaması, Halkı, Umumi Ahvalden Haberdar Etmek Son Derece Ehemmiyetlidir. Çünkü Her Şey Açık Söylendiği Zaman Halkın Dimağı Faaliyet Halinde Bulunacak, İyi Şeyleri Yapacak ve Milletin Zararına Olan Şeyleri Reddederek, Şunun Veya Bunun Arkasından Gitmeyecektir.
Ancak, Millete Ait İşleri Milletten Gizli Tuttular. Hutbeleri Halkın Anlamıyacağı Bir Dilde Olması ve Onların da Bugünkü İcabat ve İhtiyaçlarımıza Temas Etmemesi, Halife ve Padişah Namını Taşıyan Müstebitlerin Arkasından Köle Gibi Gitmeye Mecbur Etmek İçindi.
Hutbeden Maksat, Halkın Aydınlatılması ve Doğru Yolun Gösterilmesidir. Başka Şey Değildir. Yüz, İki Yüz, Hatta Bin Sene Evvelki Hutbeleri Okumak İnsanları Cehl ve Gaflet İçinde Bırakmak Demektir. Hutbeyi Okuyanın Her Halde Halkın Kullandığı Dili Kullanması Lâzımdır. Geçen Sene B.M.M.'de İrat Ettiğim Bir Nutukta Demiştim ki: “Minberler Halkın Dimağları, Vicdanları İçin Bir Feyz Menbaı, Bir Nur Menbaı Olmuştur.” Böyle Olabilmesi İçin Minberlerde Aksedecek Sözlerin Bilinmesi ve Anlaşılması, Fennî ve İlmî Hakikatlere Uygun Olması Lâzımdır. Hatiplerin Siyasî, İçtimaî ve Medenî Ahvali Her Gün Takip Etmeleri Zaruridir. Bunlar Bilinmediği Takdirde Halka Yanlış Telkinler Verilmiş Olur. Binaenaleyh Hutbeler Tamamen Türkçe ve Zamanın İcaplarına Uygun Olmalıdır ve Olacaktır.”
Başbuğ, Eşi Larife Hanım, Yaveri Binbaşı Cevat Abbas GÜRER ve Orgeneral Kâzım KARABEKİR İle Birlikte Edremit (Balıkesir) Yolu Üzerinde Ergama Köyü Ziyaretinde Çocuklar İle Sohbet Ederken (08.02.1923)
Başbuğ, Eşi Latife Hanım ve Orgeneral Kâzım KARABEKİR İle Birlikte Edremit/Balıkesir'de (09.02.1923)
Başbuğ, ''Şu Körfeze Bakın Cennet Gibi Yer Ama Hırsızı Bol'' Der. .
Hiç Kimse Başbuğ'a Paşam Hırsız Kimdir? Diye Sormaya Cesaret Edemez.
Başbuğ Havran'da Terzizade Sadettin Beyin Konağında Kahvesini İçerken, Havran Çanakkale Kahramanı Kocaseyit'in Yani Onbaşı Seyit ÇABUK'un Köyünden Bulunup Konağa Gelmesi Beklenmektedir.
Başbuğ Kahvesini Bitirdikten Sonra Çok Nüktedan ve Neşeli Olduğu Görülür.
Yaverlerinden Başbuğ'un, Yakın Arkadaşı Olan Yarbay Salih BOZOK, Cesaret Eder ve Sorar! Paşam Havran'a Gelirken Yukarıda Edremit Körfezini Uzun Uzun Seyrettiniz Ancak, ''Hırsızı Çok'' Dediniz Merak Ettik Paşam, ''Hırsız Kimdir?''
Başbuğ, Çok İyi Bir Asker, İdareci Olmasının Yanında Çok Tecrübeli ve Bilgili Bir Meteoroloji Uzmanı Olduğunu da Verdiği Cevapla İspat Etmiştir.
Başbuğ, ''Edremit Körfezinin Kuzeyinden Kazdağları, Güneyinde Kocadağlar ve Doğusunda Eybek Dağları İle Çevrili Olunca Bu Ovaya Yağmur Düşmez Bu Ova Çok Su Sıkıntısı Çeker. Hırsız Dağlardır'' Der. .
Ekli dosyayı görüntüle 28787 Başbuğ, Eşi Latife Hanım ve Orgeneral Kâzım KARABEKİR İle Birlikte Edremit/Balıkesir'de (09.02.1923)
Başbuğ, ''Şu Körfeze Bakın Cennet Gibi Yer Ama Hırsızı Bol'' Der. .
Hiç Kimse Başbuğ'a Paşam Hırsız Kimdir? Diye Sormaya Cesaret Edemez.
Başbuğ Havran'da Terzizade Sadettin Beyin Konağında Kahvesini İçerken, Havran Çanakkale Kahramanı Kocaseyit'in Yani Onbaşı Seyit ÇABUK'un Köyünden Bulunup Konağa Gelmesi Beklenmektedir.
Başbuğ Kahvesini Bitirdikten Sonra Çok Nüktedan ve Neşeli Olduğu Görülür.
Yaverlerinden Başbuğ'un, Yakın Arkadaşı Olan Yarbay Salih BOZOK, Cesaret Eder ve Sorar! Paşam Havran'a Gelirken Yukarıda Edremit Körfezini Uzun Uzun Seyrettiniz Ancak, ''Hırsızı Çok'' Dediniz Merak Ettik Paşam, ''Hırsız Kimdir?''
Başbuğ, Çok İyi Bir Asker, İdareci Olmasının Yanında Çok Tecrübeli ve Bilgili Bir Meteoroloji Uzmanı Olduğunu da Verdiği Cevapla İspat Etmiştir.
Başbuğ, ''Edremit Körfezinin Kuzeyinden Kazdağları, Güneyinde Kocadağlar ve Doğusunda Eybek Dağları İle Çevrili Olunca Bu Ovaya Yağmur Düşmez Bu Ova Çok Su Sıkıntısı Çeker. Hırsız Dağlardır'' Der. .
Boncuk gözlüm ve boncuk gözlüm sivil olmasına rağmen bir sivile gelip bir Osmanlı komutanı olarak selam çakıp "ben ve ordum emrinizdeyiz paşam" sözüyle kurtuluş savaşında en büyük destekçilerinden biri olan Kazım Baba
Başbuğ, Beraberinde Maiyeti Olduğu Halde İnönü Savaşları'nın Cereyan Ettiği Bozüyük/Bilecik'te İnceleme Yaparken (14.02.1921)
Fotoğraf: Sağdan Sola; Osman TUFAN, Ütğm. Muzaffer KILIÇ Bey, Kur.Yzb. Şemsettin TANER, Kur.Alb. Mehmet ARİF (Ayıcı Arif) , Başbuğ'un, Özel Kalem Müdürü Hayati Bey, Başbuğ, Binbaşı Mehmet Tevfik BIYIKLIOĞLU, Yaver Ütğm. Salih BOZOK
Not: Kur.Alb. Mehmet ARİF (Ayıcı Arif) 13.07.1926 Tarihinde Başbuğ'a, Düzenlenen İzmir Suikasti Davasında Suçlu Bulunarak İzmir'de İdam Edilmiştir.
Ayıcı Arif Fotoğrafta, Bize Göre Sağında Başbuğ'un, Solunda Aşağı Doğru Bakandır.
Mersin İlimizde, Düzenlenen Bilek Güreşi Yarışması'nda Halasını İzlemek İçin Spor Salonuna Giden Meryem ORBAY (3) Başbuğ'un, Posterinin Önünde, ''ATATÜRK Ne Olur Gel Buraya'' Diyerek Böyle Ağladı. .
Başbuğ'un, 15.03.1923 Perşembe Günü Adana'da Söylediği, ''40 Asırlık Türk Yurdu Ecnebi Elinde Kalamaz'' Sözü, Bugün Hatay İlimiz Merkez İlçesi Antakya'daki ATATÜRK Anıtının Kaidesinde Kitabeleştirilmiştir.
Nitekim Başbuğ'un ''Ecnebi Elinde Kalamaz'' Sözü Bu Kitabeye ''Düşman Elinde Esir Kalamaz'' Şeklinde İşlenmiştir. O Günlerde Fransa Artık Düşman Değil, Hatay'da Oturan Ecnebi İdi, Hatta Fransızlar Adana'dan Çekildikten Sonra Bir Tümenlik Silah ve Teçhizatı, İskenderun ve Halep'ten Trenler İle Başbuğ'a Göndererek Anadolu Harbini Kazanmamıza Yardım Etmiş Ve Dahi Adana'da İken 14 Uçak Vermişlerdi.
Başbuğ, Trenden Henüz İnmiş, Şimdiki Demirspor Lokaline Doğru Yaya İlerlerken Siyahlara Bürünmüş Birkaç Hataylı Türk Kızı Büyük Kurtarıcının Önüne Çıkarak Hıçkırıkla Ağlamaya Başladı Bu Türk Kızlarından Biri Şenköy'lü Fatma Fitnat Hanım'dı Hıçkırıklı Bir Sesle Şöyle Yalvarıyordu: Kurtar! Bizi de Kurtar.
Başbuğ, Adana Gençliğini Adana'ya Bakınca Anlamıştı. Halkının Gençliğini de Gençlerin Türk Ocağı'nı Görünce Anladı. Türk Ocağı Temiz Bir Bahçenin Ortasında Temiz Bir Bina İdi, Güzel Döşenmiş Odalar, İyi Döşenmiş Bir Salon, Güzel Giyinmiş Gençlerin Sessiz ve Muntazam Faaliyetini Gönülle İzliyordu Türk Ocağı Başkanı Fahri UĞURLU, Sekreter Ferit Celâl GÜVEN, Müdür Baki TONGUÇ, Ayrıca Remzi Oğuz ARIK, Niyazi RAMAZANOĞLU, Celâl Sahir MUTER, Kemal KUSUN, Ahmet Remzi YÜREĞİR de Bu İmanlı, Ülkücü Gençler Arasında Selim SARP, Recai TARIMER, Mustafa İNCE ve Bütün Türk Ocaklılar Vazifeli Gençler Olarak Dört Dönüyor, Arı Gibi Çalışıyorlardı.
Bütün Bunlara Canlı Kanlı Şahit Olan Başbuğ'un Her Hareketinde Memnunluk Okunuyordu, Gözlerinde Parlayan Işık, Sesinin Ahenginde Dalgalanan Mutluluk Dikkatten Kaçmamıştı.
Fotoğraf: Başbuğ Kolordu'dan Çıkarken, Sağ Gerisinde Başyaver Salih BOZOK, Solunda Milletvekili Doktor Eşref Bey, Eşref Bey'in Solunda İse Kılıç Ali Bey, En Önde Görülen Subay da Kolordu Komutanı Kenan Bey Ayrıca Lâtife Hanım’ın Arkasında Konya Milletvekili ve İstiklâl Mahkemesi Üyesi Refik KORALTAN Bey Bulunmaktadır.