CzeckBeFIRT
Community
Merhaba arkadaşlar,
Başlığı "Neden NBase? Hangi NBase? (Aromasız, Sek Kullanım)" olarak değiştirdim.
Bu başlıkta neden (aromasız, sek) NBase kullanmalıyız ve hangi (aromasız, sek) NBase'i neden tercih etmeliyiz bunu tartışalım.
Yeni başlayacak olanları veya hali hazırda likit tüketenleri, NBase içmeye davet edelim
En başta şuna değinmekte yarar var: NBase tüketmek daha çok MTL (Sigara tipi içim) kullanıcılarına hitap eden bir durumdur. NBase tüketmek DL (Ciğer tipi içim) kullanıcılarına pek hitap etmez. Yine de -şu anki tecrübelerime istinaden- DL (Ciğer tipi içim) kullanıcısı olsaydım kendimi zorlar, alıştırır ve sek tüketirdim.
Efendim öncelikle neden sek? Neden aromasız? Neden NBase?
Bana göre sek, çünkü:
-Böylesi daha ekonomik. Son kullanıcı açısından yani bizler açısından elektronik sigara sıvısı içerisinde Nikotinden sonraki en pahalı bileşen aroma. Formül basit: Aroma çıkarsa fiyat düşer, aroma girerse fiyat artar.
-Tükettiğim ürünün içinde ne olduğunu (hem marka, hem bileşen anlamında) bilmek benim için önemli. Türkiye şartlarında NBase seçiminde böyle bir imkânımız çok şükür ki var.
-NBase'i neyin yanında tüketirseniz içtiğiniz sıvı sanki o şey aromalı gibi geliyor (Kahvenin yanında içerseniz, NBase, sanki kahve aromalı likit içiyormuşsunuz hissiyatı veriyor).
-NBase'in, nispeten gizli saklı içen kişiler için içilen ortamda herhangi bir koku bırakmaması güzel bir his.
-NBase kolay kolay tel pamuk karartmıyor, tel ve pamuk değişim aralığı hayli uzun oluyor, ki bu da hem zaman hem emek hem de nakit kaybını azaltıyor. Her anlamda ekonomik.
-Ağız tadımıza uygun likitleri bulana kadar onu dene, bunu dene, şunu dene, onu bu oranla dene, bunu şu oranla dene, şunu o oranla dene derdi, NBase tüketirken fazla yok. En fazla 100 kombinasyon içinden kendimiz için uygun olanı seçmek çok daha basit.
-Sürekli likit tüketiminden kaynaklı olarak ortaya çıkan tat/dil körlüğü/sağırlığı, tat alamama durumunun aksine NBase tüketiminde tat/dil körlüğü/sağırlığı tat alamama durumu yaşanmaz.
-NBase, likitlere nazaran ciddi anlamda lezzetsiz olduğu için, ister istemez elektronik sigara sıvısı tüketiminde düşüş yaşanır.
-Sek tüketmek, atomizer ve hatta mod için harcanması muhtemel para ve zamanı da azaltır. Ortalama bir atomizer ve ortalama bir mod ile sek tüketmenin keyfini iyi düzeyde yaşayabilirsiniz.
-NBase demlensin diye bekleme derdi yoktur. Zamandan tasarrufun başka bir yönü... Siparişi ver, ödemeyi yap, kargo gelince şişeyi çalkala, doldur, iç.
-NBase tüketirsek çöpe giden mamül madde azalıyor. Haliyle kaynakların israfı bir nebze azalıyor. "Filanca aromalı likit aldım, beğenmedim, ağız tadıma uymadı, verecek birini de bulamadım, attım çöpe." Gitti! Yazık oldu işte. "Eeeehh sana ne kardeşim parasını verdik aldık, ister içerim, ister çöpe atarım, ister turşusunu kurarım sana ne?" Kapitalist açıdan bakarsak evet doğru ve hatta kapitalizm için böylesi daha iyi ancak kaynakların çöpe atılmasının yanı sıra emeği de çöpe atıyoruz. Bu ne yönden bakarsak bakalım israftır. Bu konuda bir araştırma yapılsa eminim ki inanamayacağımız kadar büyük miktarlarda likitin çöpe gittiği, heder olduğu ortaya çıkacaktır. Çöpe giden likitlerin, içerdiği kimyasallar sebebiyle doğayı kirletmesi ise cabası.
-Bugünlerde birden fazla aromanın harmanlanmasıyla ortaya çıkarılan adına Mix denen aromaları ve hatta DIY kitleri sıkça görüyoruz, duyuyoruz, tadıyoruz. Ancak tekil aromaların yani mesela sadece elma aromasının ya da sadece çilek aromasının kaç tane kimyasalın bir araya getirilmesiyle oluştuğunu biliyor muyuz? Çoğumuz bilmiyoruz. Kabaca söyleyeyim en az kimyasal kullanılarak üretilen bir aromanın içinde 7'den fazla kimyasal var. Bu sayı kimi aromalarda 800'e kadar çıkabiliyor. Bu kimyasalların bir kısmı gıda için kullanıldığında vücut için zararsız görünse de diğer pek çok kimyasal için aynı şeyi söylemek güç. Gıda üretiminde kullanıldığında dahi kimyasal aromaların insanlar üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaptığı farklı bir takım araştırmalarda bahsediliyor (mesela bazı aromaların, içindeki kimyasallar sebebiyle insanları sinirli yapabildiğinden bahsediliyor). Kaldı ki bizler bu aromaları yemiyoruz, içmiyoruz bunun yerine ısıtıp buharlaştırıp ciğerimize çekiyoruz. Bu durumun ileride ne gibi olumsuzluklara neden olacağını bugünden kestirmek güç. Ancak olumlu sonuçlarla karşılaşacağımızı beklemek çok çok daha güç.
-Gerçekte yemediğimiz, içmediğimiz, koklamadığımız bir şeyin simülasyonunu yaşıyoruz. Çilekli pasta aromalı likit tüketiyoruz ancak içinde hiçbir şekilde çilekten de pastadan da eser yok, zerre yok. Mış gibi yapıyoruz, mış gibi yaşıyoruz. Bence bu durum fıtratımıza da aykırı. Her ne kadar pozitivist paradigmaya inananlar için ispatı mümkün olmayan şeylerden biriyse de: Gerçekte yediğimiz, içtiğimiz, kokladığımız şeyler bizim dünya görüşümüzü etkilerler. Güzel şeyler temiz şeyler yiyip içmek dünya görüşümüzü temizleyip güzelleştirirken, çirkin ve kötü şeyler yiyip içmek dünya görüşümüzü çirkinleştirip kötüleştirir. (Konuyla ilgili internette çeşitli bilgiler edinilebilir, burada yazmaya gerek görmedim, merak eden araştırır bulur zaten) Aromalar ele alındığında durum daha vahim, çünkü bir şeylerin kendisini değil, taklidini tüketerek yaşıyoruz. İleride nasıl bir dünya görüşüne sahip olacağımızı varın siz düşünün.
-Zaten hava dışında akciğerlerimize giren herşey zararlı. Ortalama her likit 4 bileşenden oluşmakta (Vg + Pg + Aroma + Nikotin). Bu bileşen sayısını neden en azından 3'e indirmeyelim ki (Vg + Pg + Nikotin yahut 2'ye indirip Vg + Nikotin hatta -istisna da olsa kullananlar var- Pg + Nikotin)? Böylelikle uğrayacağımız zararı en aza indirmeye çalışmış oluruz.
Neden NBase, neden aromasız, neden sek konusunda aklıma gelenler şimdilik bunlar.
Müsadenizle şimdi biraz da -benim için- hangi NBase uygun ondan bahsedeyim.
Farklı marka ve farklı karışım oranları denedim.
-Tecrübe kazandıkça şunu fark ettim ki bir kere en başta düşük nikotinle başlamam hata imiş. 3mg ile başladım, günde 7-8ml tükettim, şimdi 15mg ile 3-4ml tüketiyorum. Vücuda giren sıvı azalıyor, haliyle nispeten zarar azalıyor. Çekimlerimin arası uzuyor, emzik gibi olmuyor. Nikotin doyumum da daha iyi oluyor.
-VG->PG->Nikotin sıralamasında: Merck-Merck-Merck denedim, Sigma-Merck-Merck denedim, IOI-Merck-Merck denedim, Wilmar-Basf-Merck denedim, Wilmar-Merck-Chemnovatic denedim, Oxiteno-Merck-Siegfried denedim, Oxiteno-Basf-NicSelect denedim, Merck-Merck-Siegfried denedim, IOI-Merck-Siegfried denedim. Bunlardan hepsini değil ama bir kısmını farklı oranlarda denedim. Mesela 80-20-1,5mg denedim, 75-25-3mg denedim, 75-25-4,5mg denedim, 85-15-6mg denedim, 60-40-12mg denedim, 80-20-12mg denedim, 85-15-15mg denedim, bir sonrakine 90-10-15mg deneyeceğim. Şunu farkettim ki PG artınca ister istemez tüketimim de artıyor. Bu sebeple MTL tüketimde PG yerine VG artışı benim için daha uygun. Ancak tel kalınlığını 28Ga(Awg)de tuttuğum sürece, 15mg seviyesinde nikotini geçmem durumunda, nikotinin tam olarak yanmayacağını bir kısmının heba olacağını düşünüyorum. Bu sebeple nikotini daha fazla artırmayacağım. Benim ideal nikotin seviyem -28Ga(awg) tel kullandığımda- 12-15mg arasıdır ve bana yeterli tatmin sağlamaktadır. Son kertede 90-10-15mg IOI-Merck-Siegfried'de karar kıldım. En kalitelisini de kullandım, düşük kaliteliyi de kullandım. Benim için IOI-Merck-Siegfried üçlemesi hem kalite hem lezzet hem ekonomi bağlamında ideal oldu. IOI Vg'nin tadı nötr (en şekersizlerden), Merck Pg'nin içimi yumuşak, Siegfried nikotinin boğaz vurumu ve nikotin doygunluğuna ulaştırması iyi, toplam fiyat da çok iyi.
Kısaca benim tercihim böyle.
Aşağıda aromalarla ilgili bir takım youtube videoları var, ilginizi çekebilir. Hatta belki -benim gibi- elektronik sigaradaki aromalar konusundan hareketle aromalar konusuna eğilir ve sentetik/yapay aromaların hayatımızı aslında nasıl kuşattığını dehşetle temaşa edebilirsiniz.
Üçüncü maddede bahsedilen içerik bilgisi için öncelikle şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
Not: Konu en fazla 3 medya kabul ediyormuş, kalan youtube videolarını başka bir mesaja ekleyeceğim.
Okuduğunuz için teşekkürler, buyrun efendim söz sizde.
Saygılar.
Başlığı "Neden NBase? Hangi NBase? (Aromasız, Sek Kullanım)" olarak değiştirdim.
Bu başlıkta neden (aromasız, sek) NBase kullanmalıyız ve hangi (aromasız, sek) NBase'i neden tercih etmeliyiz bunu tartışalım.
Yeni başlayacak olanları veya hali hazırda likit tüketenleri, NBase içmeye davet edelim
En başta şuna değinmekte yarar var: NBase tüketmek daha çok MTL (Sigara tipi içim) kullanıcılarına hitap eden bir durumdur. NBase tüketmek DL (Ciğer tipi içim) kullanıcılarına pek hitap etmez. Yine de -şu anki tecrübelerime istinaden- DL (Ciğer tipi içim) kullanıcısı olsaydım kendimi zorlar, alıştırır ve sek tüketirdim.
Efendim öncelikle neden sek? Neden aromasız? Neden NBase?
Bana göre sek, çünkü:
-Böylesi daha ekonomik. Son kullanıcı açısından yani bizler açısından elektronik sigara sıvısı içerisinde Nikotinden sonraki en pahalı bileşen aroma. Formül basit: Aroma çıkarsa fiyat düşer, aroma girerse fiyat artar.
-Tükettiğim ürünün içinde ne olduğunu (hem marka, hem bileşen anlamında) bilmek benim için önemli. Türkiye şartlarında NBase seçiminde böyle bir imkânımız çok şükür ki var.
-NBase'i neyin yanında tüketirseniz içtiğiniz sıvı sanki o şey aromalı gibi geliyor (Kahvenin yanında içerseniz, NBase, sanki kahve aromalı likit içiyormuşsunuz hissiyatı veriyor).
-NBase'in, nispeten gizli saklı içen kişiler için içilen ortamda herhangi bir koku bırakmaması güzel bir his.
-NBase kolay kolay tel pamuk karartmıyor, tel ve pamuk değişim aralığı hayli uzun oluyor, ki bu da hem zaman hem emek hem de nakit kaybını azaltıyor. Her anlamda ekonomik.
-Ağız tadımıza uygun likitleri bulana kadar onu dene, bunu dene, şunu dene, onu bu oranla dene, bunu şu oranla dene, şunu o oranla dene derdi, NBase tüketirken fazla yok. En fazla 100 kombinasyon içinden kendimiz için uygun olanı seçmek çok daha basit.
-Sürekli likit tüketiminden kaynaklı olarak ortaya çıkan tat/dil körlüğü/sağırlığı, tat alamama durumunun aksine NBase tüketiminde tat/dil körlüğü/sağırlığı tat alamama durumu yaşanmaz.
-NBase, likitlere nazaran ciddi anlamda lezzetsiz olduğu için, ister istemez elektronik sigara sıvısı tüketiminde düşüş yaşanır.
-Sek tüketmek, atomizer ve hatta mod için harcanması muhtemel para ve zamanı da azaltır. Ortalama bir atomizer ve ortalama bir mod ile sek tüketmenin keyfini iyi düzeyde yaşayabilirsiniz.
-NBase demlensin diye bekleme derdi yoktur. Zamandan tasarrufun başka bir yönü... Siparişi ver, ödemeyi yap, kargo gelince şişeyi çalkala, doldur, iç.
-NBase tüketirsek çöpe giden mamül madde azalıyor. Haliyle kaynakların israfı bir nebze azalıyor. "Filanca aromalı likit aldım, beğenmedim, ağız tadıma uymadı, verecek birini de bulamadım, attım çöpe." Gitti! Yazık oldu işte. "Eeeehh sana ne kardeşim parasını verdik aldık, ister içerim, ister çöpe atarım, ister turşusunu kurarım sana ne?" Kapitalist açıdan bakarsak evet doğru ve hatta kapitalizm için böylesi daha iyi ancak kaynakların çöpe atılmasının yanı sıra emeği de çöpe atıyoruz. Bu ne yönden bakarsak bakalım israftır. Bu konuda bir araştırma yapılsa eminim ki inanamayacağımız kadar büyük miktarlarda likitin çöpe gittiği, heder olduğu ortaya çıkacaktır. Çöpe giden likitlerin, içerdiği kimyasallar sebebiyle doğayı kirletmesi ise cabası.
-Bugünlerde birden fazla aromanın harmanlanmasıyla ortaya çıkarılan adına Mix denen aromaları ve hatta DIY kitleri sıkça görüyoruz, duyuyoruz, tadıyoruz. Ancak tekil aromaların yani mesela sadece elma aromasının ya da sadece çilek aromasının kaç tane kimyasalın bir araya getirilmesiyle oluştuğunu biliyor muyuz? Çoğumuz bilmiyoruz. Kabaca söyleyeyim en az kimyasal kullanılarak üretilen bir aromanın içinde 7'den fazla kimyasal var. Bu sayı kimi aromalarda 800'e kadar çıkabiliyor. Bu kimyasalların bir kısmı gıda için kullanıldığında vücut için zararsız görünse de diğer pek çok kimyasal için aynı şeyi söylemek güç. Gıda üretiminde kullanıldığında dahi kimyasal aromaların insanlar üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaptığı farklı bir takım araştırmalarda bahsediliyor (mesela bazı aromaların, içindeki kimyasallar sebebiyle insanları sinirli yapabildiğinden bahsediliyor). Kaldı ki bizler bu aromaları yemiyoruz, içmiyoruz bunun yerine ısıtıp buharlaştırıp ciğerimize çekiyoruz. Bu durumun ileride ne gibi olumsuzluklara neden olacağını bugünden kestirmek güç. Ancak olumlu sonuçlarla karşılaşacağımızı beklemek çok çok daha güç.
-Gerçekte yemediğimiz, içmediğimiz, koklamadığımız bir şeyin simülasyonunu yaşıyoruz. Çilekli pasta aromalı likit tüketiyoruz ancak içinde hiçbir şekilde çilekten de pastadan da eser yok, zerre yok. Mış gibi yapıyoruz, mış gibi yaşıyoruz. Bence bu durum fıtratımıza da aykırı. Her ne kadar pozitivist paradigmaya inananlar için ispatı mümkün olmayan şeylerden biriyse de: Gerçekte yediğimiz, içtiğimiz, kokladığımız şeyler bizim dünya görüşümüzü etkilerler. Güzel şeyler temiz şeyler yiyip içmek dünya görüşümüzü temizleyip güzelleştirirken, çirkin ve kötü şeyler yiyip içmek dünya görüşümüzü çirkinleştirip kötüleştirir. (Konuyla ilgili internette çeşitli bilgiler edinilebilir, burada yazmaya gerek görmedim, merak eden araştırır bulur zaten) Aromalar ele alındığında durum daha vahim, çünkü bir şeylerin kendisini değil, taklidini tüketerek yaşıyoruz. İleride nasıl bir dünya görüşüne sahip olacağımızı varın siz düşünün.
-Zaten hava dışında akciğerlerimize giren herşey zararlı. Ortalama her likit 4 bileşenden oluşmakta (Vg + Pg + Aroma + Nikotin). Bu bileşen sayısını neden en azından 3'e indirmeyelim ki (Vg + Pg + Nikotin yahut 2'ye indirip Vg + Nikotin hatta -istisna da olsa kullananlar var- Pg + Nikotin)? Böylelikle uğrayacağımız zararı en aza indirmeye çalışmış oluruz.
Neden NBase, neden aromasız, neden sek konusunda aklıma gelenler şimdilik bunlar.
Müsadenizle şimdi biraz da -benim için- hangi NBase uygun ondan bahsedeyim.
Farklı marka ve farklı karışım oranları denedim.
-Tecrübe kazandıkça şunu fark ettim ki bir kere en başta düşük nikotinle başlamam hata imiş. 3mg ile başladım, günde 7-8ml tükettim, şimdi 15mg ile 3-4ml tüketiyorum. Vücuda giren sıvı azalıyor, haliyle nispeten zarar azalıyor. Çekimlerimin arası uzuyor, emzik gibi olmuyor. Nikotin doyumum da daha iyi oluyor.
-VG->PG->Nikotin sıralamasında: Merck-Merck-Merck denedim, Sigma-Merck-Merck denedim, IOI-Merck-Merck denedim, Wilmar-Basf-Merck denedim, Wilmar-Merck-Chemnovatic denedim, Oxiteno-Merck-Siegfried denedim, Oxiteno-Basf-NicSelect denedim, Merck-Merck-Siegfried denedim, IOI-Merck-Siegfried denedim. Bunlardan hepsini değil ama bir kısmını farklı oranlarda denedim. Mesela 80-20-1,5mg denedim, 75-25-3mg denedim, 75-25-4,5mg denedim, 85-15-6mg denedim, 60-40-12mg denedim, 80-20-12mg denedim, 85-15-15mg denedim, bir sonrakine 90-10-15mg deneyeceğim. Şunu farkettim ki PG artınca ister istemez tüketimim de artıyor. Bu sebeple MTL tüketimde PG yerine VG artışı benim için daha uygun. Ancak tel kalınlığını 28Ga(Awg)de tuttuğum sürece, 15mg seviyesinde nikotini geçmem durumunda, nikotinin tam olarak yanmayacağını bir kısmının heba olacağını düşünüyorum. Bu sebeple nikotini daha fazla artırmayacağım. Benim ideal nikotin seviyem -28Ga(awg) tel kullandığımda- 12-15mg arasıdır ve bana yeterli tatmin sağlamaktadır. Son kertede 90-10-15mg IOI-Merck-Siegfried'de karar kıldım. En kalitelisini de kullandım, düşük kaliteliyi de kullandım. Benim için IOI-Merck-Siegfried üçlemesi hem kalite hem lezzet hem ekonomi bağlamında ideal oldu. IOI Vg'nin tadı nötr (en şekersizlerden), Merck Pg'nin içimi yumuşak, Siegfried nikotinin boğaz vurumu ve nikotin doygunluğuna ulaştırması iyi, toplam fiyat da çok iyi.
Kısaca benim tercihim böyle.
Aşağıda aromalarla ilgili bir takım youtube videoları var, ilginizi çekebilir. Hatta belki -benim gibi- elektronik sigaradaki aromalar konusundan hareketle aromalar konusuna eğilir ve sentetik/yapay aromaların hayatımızı aslında nasıl kuşattığını dehşetle temaşa edebilirsiniz.
Üçüncü maddede bahsedilen içerik bilgisi için öncelikle şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim.
Not: Konu en fazla 3 medya kabul ediyormuş, kalan youtube videolarını başka bir mesaja ekleyeceğim.
Okuduğunuz için teşekkürler, buyrun efendim söz sizde.
Saygılar.
Son düzenleme:
